Meme Cerrahisi

Meme Büyütme

Ergenlik döneminden itibaren küçük göğüsleri olanlar, hamilelik sonrası veya ciddi miktarlarda kilo veren hastalar, meme kanseri sonucu memelerini yitiren hastalar, doğumsal hastalıklarda memesi olmayan, küçük olan veya asimetrik olan hastalar, meme boyutundan rahatsızlık duyup daha büyük memelere sahip olmak isteyen hastalar daha simetrik, hacimli, dolgun ve dik göğüsler için ameliyat olabilir.

 

Silikon protez

Silikon protezin iki tipi mevcuttur; damla (anatomik) ve yuvarlak tip. Kişinin göğüs yapısına, boyuna, omuz-gövde ilişkisine, meme cildine, hastanın isteği ve cerrahın uygun gördüğü duruma göre protez uygunluğuna karar verilir. Meme protezlerinin dışında silikon bir kılıf , içinde ise silikon jel bulunan ürünlerdir. Yüzeyleri düz veya pürtüklüdür. Hacim, taban çapı ve yükseklik açısından değişik boyutları mevcuttur.

FDA onaylı, en son teknoloji ile üretilmiş protezlerle yapılan meme büyütme ameliyatında herhangi bir sağlık sorunu olma ihtimali çok düşüktür. Yapılan çalışmalarda silikon protezinin meme kanseri ile ilişkisi bulunmamıştır. Meme protezleri çok uzun yıllar kullanılır. Herhangi bir problem oluşmadıkça değiştirilmeleri gerekmez.

Meme büyütme operasyonu sonrası emzirme

Meme büyütme operasyonu sonrası emzirme, en çok aklına takılan soruların başında gelir. Anne olmamış birçok genç kadın bu sebeple meme büyütme operasyonu yaptırmaya çekinirler, ancak yapılan araştırmalar da göstermiştir ki, uygulanan protez emzirmeye engel oluşturmadığını kanıtlamıştır.

Meme büyütme ameliyatı süreci

Operasyon 1-2 saat kadar sürer. Hasta aynı gün veya bir gece hastanede kaldıktan sonra taburcu edilir.

Silikon protezler memeye yerleştirilme yerine göre, kas (Pektoralis majör kası) altı, kas üstü veya hem kas altı hem de kas üstü (Dual plan) olmak üzere 3 yöntemle yerleştirilir.

Protez yerleştirmede en çok tercih edilen yer; meme altı kıvrımı olurken, meme ucu etrafından, koltuk altı bölgesinden veya göbek bölgesinden de yerleştirilebilir. Özellikler meme altı bölgesinden yerleştirmede kalan skar izi minimaldir. Bu iz önce pembe ve sert iken zamanla rengi solar ve yumuşar.

Meme büyütme ameliyatlarıyla çok hafif meme sarkmaları da giderilir ancak orta ve ileri sarkmalarda meme dikleştirme ameliyatlarını dahil etmekte fayda vardır.

Ameliyat sonrası dönem

Ameliyat sonrası dönemde olan ağrı kas altına konulan protezlerde biraz fazla olmak üzere ağrı kesicilerle azaltılabilecek düzeydedir. Çoğunlukla iki günden sonra sona erer. Meme bölgesi ve etrafında şişlik ve morluklar görülebilir fakat 2 hafta içinde kaybolurlar. Ancak memedeki şişliklerin tamamen inmesi ve memenin en son halini alması 6 ay ile 1 yıl arası bir sürer.

Ameliyat sonrası dönemde kişi çok ağır işler yapmıyorsa 3 gün sonra işine ve normal hayatına döner. Yaklaşık bir ay boyunca ağır egzersizlerden ve yük kaldırmaktan uzak durulması önerilir.

Ameliyatla ilgili riskler

Nadir olmakla birlikte ameliyat sonrası; kanama ve enfeksiyon görülebilir. Bazı hastalarda meme başlarında azalan veya artan duyu değişiklikleri olabilir. Bu durum genellikle geçicidir.

Vücut, proteze karşı vücut kapsül denilen zarımsı bir madde üretir. Bu zar, ince halde iken herhangi bir probleme neden olmaz. Ancak bu kapsül bazı hastalarda orta ve ileri boyuta ulaşabilir. Bu durumda ikincil bir müdahale gerekebilir.

Protezin yırtılma ihtimali araç içi trafik kazası, yüksekten düşme ve kesici alet yaralanmaları gibi ciddi göğüs travmaları durumları dışında pek mümkün değildir.

Meme büyütme ameliyatı öncesi

Hasta eğer kan sulandırıcı ilaçlar kullanıyorsa kullanımını 10 gün öncesinden kesmeniz uygun olur, ameliyat öncesi vücudunuzun herhangi bir yerinde enfeksiyon olmamasına özen gösterilmelidir. Genel anestezi uygulanacak hastalarda ameliyattan üç gün öncesinden itibaren sigara içmeyi bırakmak ameliyattan uyanma dönemini kolaylaştırır. Kırk yaş üzeri kadınların, özelikle ailede meme kanseri olan hastalar ameliyat öncesi mamografi çektirmesi önerilir.

Anestezi

Hastanın ayrı bir tercihi olmadığı sürece lokal anestezi altında hafif bir sedasyon ile uygulama yapılır. Her anestezi şeklinde hasta ameliyat sürecini hatırlamaz ve ağrı duymaz.

Meme büyütme ameliyatı farklı komplikasyonlar olmadığı sürece 1-1,5 saat sürer.

Ameliyat sonrası hasta tercih ederse bir gece hastanede kalabilir, ancak genellikle kalmasına gerek olmaz.

Hastalara mümkün ise 4-5 gün izin almaları tavsiye edilir. Ameliyattan birkaç gün sonra dik oturarak/durarak çalışmaya başlanabilir.

Meme Küçültme

Meme küçültme operasyonu, büyütme operasyonlarının aksine çoğunlukla estetik kaygılarla değil, büyük memelerin getirdiği sağlık sorunları nedeniyle yapılmaktadır.

Özellikle genç yaşlarda meme büyüklüğü kişinin psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalmasına da sebep olur. Meme büyüklüğü, iskelet sistemini; memelerin yaptığı ağırlık vücudu öne doğru zorladığı için; boyun fıtığı, sırt bölgesinde kamburlaşma, kollarda sinir sıkışmasına bağlı güç kaybı gibi hastalıkları tetikleyerek etkiler. Osteoporoz ile birlikte iskelet sistemindeki bu baskı artar. Bu sıkıntıların çözümü genellikle cerrahidir ve meme küçültme operasyonu gerekir.

Ameliyat süreci

Redüksiyon mamoplastisi adı da verilen meme küçültme ameliyatı ile meme boyutunda küçülme, şekil verme ve memeye daha dik bir görünüm kazandırma amaçlanır. Bu ameliyatlarda  memeden cilt, cilt altı yağ dokusu ve meme dokusu ile birlikte süt bezi dokuları da çıkarılır. Ayrıca areola denilen meme başının da boyutunu küçültüp şekil vermek mümkündür.

En az cerrahi izi bırakacak şekilde maksimum şekil oluşumunu elde etmek amacıyla ameliyat öncesi meme ölçümleri ve çizimlerini iyi planlanmak gerekir. Bu aşama, elde edilecek cerrahi sonuç için en az ameliyat kadar önemlidir. Meme küçültme ameliyatlarında kişiden kişiye değişmekle birlikte sutyen bölgesi veya bikini altında kalan izler görülür. Bu izler yapılan ameliyat tekniği ve memenin küçültülme derecesine bağlı olarak meme başı-areola etrafında ve meme altı katlantı bölgesine doğru ters T, J veya L şeklinde izler olarak göze çarpar.

Bu skar izleri ilk başta pembe ve sert iken zamanla yumuşayıp beyazlaşarak solar.

Ameliyat süresi, memenin boyutu ve uygulanan tekniğe bağlı değişmekle birlikte 2-4 saat civarında sürer.

Ameliyat sonrası

Ameliyat genel anestezi altında gerçekleşir. Genellikle bir gece hastanede kaldıktan sonra hasta taburcu edilir.

Ameliyattan sonra yaklaşık her iki meme bölgesine yara yerlerinden sızan kanların birikimini engelleyen drenler yerleştirilir. Ağrı kesicilerin etki edebileceği düzeyde ağrı ilk birkaç gün normaldir. Meme etrafında iki hafta içinde ortadan kalkan şişlikler veya morluklar görülmesi de olasıdır.

Ameliyat sonrası ödemi azaltacak şekilde özel üretilmiş sütyenler giyilmesi önerilir. Ameliyattan 4-5 gün sonra masa başı işlerine dönmek mümkündür. Genellikle 3-4 hafta boyunca egzersiz ve çok ağır yük kaldırma önerilmez. Memedeki şişliklerin tamamen geçmesi ve memenin son halini alması 6-12 ay kadar sürer.

Meme küçültme sonrası emzirme

Bu ameliyat süresinde her zaman olmamakla birlikte, süt kanalları da bir miktar çıkarıldığı için hamilelik sonrası emzirme fonksiyonlarında da etkilenme söz konusu olabilir. Yapılan bazı çalışmalarda bu oranın yüzde 10-20 oranında olduğu bildirilmiştir.

Ameliyat

Diyabetik hastalarda, sistemik hastalığı olanlarda, çeşitli vitamin ve mineral eksikliği durumlarında, özellikle sigara içenlerde olmak üzere yara iyileşme problemleri ve yarada oluşabilecek izlerde belirginleşme durumu görülebilir. Bu nedenle bu hasta gruplarına olası riskler anlatılmalıdır.

 

 

MEME DİKLEŞTİRME

Meme dikleştirme ameliyatı

Meme dikleştirme ameliyatı yer çekimi, gebelik ve emzirme gibi durumlar sonucunda bozulan göğüs şeklini düzeltmek için uygulanır. Özellikle doğumdan sonra emzirme dönemi ile hacmi artan meme dokusu emzirme durduktan sonra küçülür. İç hacmin küçülmesi sonrası, meme derisi kendini toplayamayıp aşağı doğru sarkabilir. Aynı şekilde hızlı ve fazla miktarlarda kilo vermiş olan bayanlarda da meme dokusu küçülerek sarkabilir. Bu tarz sorunların çözümü meme dikleştirme ameliyatıdır.

Ameliyat süreci

Bu tarz ameliyatlarda hastanın kendi dokusu kullanılır. Meme dokusuna müdahale edilmeden,  bollaşan ve fazla olan deri çıkarılır. Bu işlem belli bir kalıba göre yapılmaktadır.

Ameliyat öncesi değerlendirmede; göğüsler sarkma hacmine göre derecelendirilir. Meme ucu, meme altı çizgisinden 3 cm’den daha aşağıda ise, buna 3. derece sarkma denilmektedir. Bu tarz durumlarda ters-T denilen skar (yara izi) oluşmaktadır. Skar izi diğer ameliyat türlerine göre daha belirgin olmasına rağmen memenin şekli tam bir koni ve yuvarlak olma özelliğini taşır

Bu ameliyat  gerekirse meme küçültme ya da meme büyütme (protez) ameliyatı ile kombine edilebilir.

Ayrıca psödoptoz denen, meme başların koyu deri ile beraber meme alt çizgisine normalinden daha yakın olduğu durumlarda sarkık görünmesi durumu söz konusu olabilir. Bu sorunların giderilmesi için küçük ölçülü protez kullanılabileceği gibi meme ucu koyu deri ile beraber olması gereken üst noktaya kaydırılabilir.

Ameliyat öncesi

sürekli kullanılan ilaçlar ve tedavi görülen hastalıklar ile ilgili ameliyat ekibi bilgilendirilerek gerekli ön hazırlıkların yapılması azami önem arz eder. Ayrıca eğer, kan sulandırıcı ilaçlar kullanıyorsa en az bir hafta önceden kesilmesi uygundur.  Ameliyat öncesi vücudunuzun herhangi bir yerinde enfeksiyon olmamasına özen gösterilmelidir. Özellikle ailesinde meme kanseri öyküsü olan ve 40 yaş üzeri kadınların ameliyat öncesi mamografi çektirmesi tavsiye edilir.

Meme dikleştirme ameliyatı yapılacak ameliyatın kapsamına göre hem lokal hem genel anestezi altında yapılabilir. Bu konudaki karar ameliyat ekibiyle birlikte alınmalıdır.

Meme dikleştirme ameliyatı

Meme dikleştirme ameliyatı her şey yolunda gittiğinde1-1,5 saat sürer. Ameliyat sonrası operasyonun büyüklüğü, uygulanan anestezi şekline göre hasta bir gece hastanede kalabilir, ancak genellikle buna gerek olmamaktadır.

Hastalara mümkün ise 4-5 gün izin verilir. Ameliyattan birkaç gün sonra dik oturarak/durarak yapılan işlere dönebilir.

Ameliyat sonrası göğüslerde hissizlik, meme başlarında aşırı hassasiyet hatta uyuşukluk hissi de oluşabilir. Kesi alanlarında sınırlı his kaybı görülebilir, ancak bu semptomlar zaman içeresinde iyileşir.

Ameliyat bitiminde meme başı koyu deri etrafında, önden aşağı doğru uzanan dikey bir skar (yara izi) ve meme altında yatay bir çizgi şeklinde iz kalır. Bu skar ters duran T şeklindedir. Skar izi ilk başlarda pembe ve serttir. Yaklaşık altı aylık bir süre sonunda skar soluklaşır ve belirginliği azalır. Nadiren de olsa skar düzeltmesi için doktorunuz bir ameliyat daha uygun görebilir.

Meme dikleştirme ameliyatı sonrası,  hasta doktorun önerdiği sütyeni kullanılmaya başlar. Onbeş günlük takip sonrası kullanmaya devam edilen sütyenin; balensiz, tüm göğsü kaplayabilecek yumuşak penye kumaş olması tavsiye edilir.

Uygulanan ameliyat tekniği ile süt kanallarının kesilmesi gerektirmediğinden hastanın ileride doğum yapması halinde süt verme durumunda bir sorun olmaz.

 

 

 

MEME ONARIM (KANSER SONRASI)

Meme rekonstrüksiyonu

Meme rekonstrüksiyon ameliyatı, tümör veya başka bir hastalık nedeniyle memesini kaybetmiş kişilerde, memenin oldukça doğal şekilde yenilenme işlemidir.

Meme rekonstrüksiyonu için en iyi adaylar, meme dokusu tamamen alınmış ve bütün tedavileri bitmiş olan hastalardır. Meme rekonstrüksiyonu için mutlaka takip eden doktorun onayı alınmalıdır.

Her ameliyat için söz konusu olan komplikasyonlar meme rekonstrüksiyon ameliyatı için de geçerlidir. Nadiren sıvı toplama, kanama gibi durumlar oluşabilir. Sigara içen kişilerde yara iyileşmesi gecikebilir ve deformasyonlar oluşabilir. Tümör sonrası meme rekonstrüksiyonunda kapsül kontraktürü (protez etrafındaki skar dokusunun protezi sıkıştırması) oluşumu en çok görülen sorunlar arasındadır.

Meme rekonstrüksiyonu ameliyatının, hastanın kanser nüksü (rekürrens) üzerine bir etkisi gösterilmediği gibi radyoterapi/kemoterapi tedavisine de engel olmaz. Ameliyat sonrası düzenli mamografi çekimin zararı yoktur.

Ameliyata başlanmadan önce ideal olanı, genel cerrah ve plastik cerrahın birlikte plan yapıp ameliyata girmeleri şeklindedir. Sağlık durumunuz değerlendirildikten sonra, doktor hastanın bulunduğu yaşına, anatomik yapısına, dokuların durumuna göre ve hasta isteklerine göre, en iyi seçenekleri verecektir.

Meme rekonstrüksiyonu,  meme dokusunun alınması ile eş zamanlı yapılabildiği gibi ikincil bir cerrahi girişim olarak ta yapılabilir.

Meme rekonstrüksiyonu ameliyatı, genel anestezi altında uygulanır.

Tüm meme protezlerinin dış kısmında silikon tabaka vardır, içinde ise ya salin adı verilen tuzlu su karışımı bulunur veya silikon jel. 2006 yılından beri içi jel ile dolu olan protezler, Amerika Birleşik Devletleri’nde Food and Drug Administration (FDA) tarafından kabul edilmiştir.

Bu tarz ameliyatlarda birden fazla seçenek olduğu için kişiye göre teknik seçilebilir. En çok bilinen derinin genişletilmesi ve akabinde protezin konulmasıdır. Meme dokusu alındıktan sonra göğüs duvar adale altına doku genişletici yerleştirilir. Daha sonraki haftalarda kademeli bir şekilde tuzlu su ile doldurularak derinin istenen genişliğe ulaşması sağlanır. Daha sonra protez yerleştirilir. Meme başı ve koyu deri ise daha sonra dövme ile yapılır. Derinin genişletilmesine ihtiyaç duyulmayan hastalarda meme dokusu alınırken protez yerleştirilebilir.

Flep rekonstrüksiyon ameliyatı

Bazen protez tekniğine alternatif olarak karından, kalçadan ya da sırttan bir doku alınarak meme yapılabilir. Buna (flep rekonstrüksiyonu) adı verilir. Flep cerrahisinin farklı tipleri mevcut:

1- Deri, deri altı yağ tabakası ve kas dokusu orijinal yapıştığı bölgeye bir damar sapı ile bağlı kalmaya devam eder ve deri altında yapılan bir tünel yardımıyla memenin oluşturulacağı bölgeye kaydırılır. Tek başına memeyi oluşturabileceği gibi, bu dokunun altına bir protez de konabilir.

2- Diğer tip bir flep cerrahisinde ise, doku bağlı bulunduğu karın, sırt veya kalça bölgesinden tamamen ayrılır ve damarları alıcı bölgedeki damarlara dikilerek yaşaması sağlanır (serbest flep ile rekonstrüksiyon). Bu ameliyatı yapabilmek için plastik cerrahın mikrovasküler cerrahi konusunda da deneyimli olması gerekir. Çünkü, ince damarların birbirine dikilmesi mikroskop altında mümkün olmaktadır.

Flep rekonstrüksiyon ameliyatları protez tekniklerine göre daha kompleks ameliyatlardır. Skar oluşumları daha yüksek düzeydedir ve iyileşme süreci protez tekniğine göre daha uzundur.

 

Meme rekonstrüksiyon ameliyatının zaman içinde tekrarlanması gerekebilir. İlk gerçekleşen ameliyat en kompleks olanıdır ve ikinci ameliyatlar nispeten daha kolaydır. Eğer doku genişletici ile rekonstrüksiyon yöntemi seçilmiş ise, doku genişletici çıkartılıp yerine bir protez konulur. Yeni oluşturulan memenin diğer taraf ile uyum ve simetri içerisinde olması için normal memede de işlem yapılabilir.

Ameliyat sonrası

Ameliyat sonrası oluşan ağrı için doktorun önereceği ağrı kesici kullanılabilir. Gerçekleşmiş ameliyatın boyutuna göre 2-5 gün içinde hastaneden taburcu olunur. Doku altında kan ve sıvıların birikmesini engellemek için konulan drenler ameliyat sonrası takiplere göre birinci ya da ikinci haftada alınır. Dikişler 7-10 gün içerisinde doktor tarafından alınır.

Meme dokusu alınma ve rekonstrüksiyon veya sadece flep rekonstrüksiyonu ameliyatından sonra normal yaşam koşullarına dönülmesi 6 hafta sürebilir. Protez ile gerçekleşmiş ameliyatlarda ise bu süre daha kısa olabilir. Skarlar (yara izi) çoğu zaman içinde pembeliği kaybolup solabilir. Bu süre cilt kalitesine göre 1-5 yıl olabilir ve izler hiçbir zaman tamamen giderilmez.